Kına Gecesi

Kına Gecesi nedir?

Kına Gecesi nedİr?

Kina gecesi, gelinin ve güveyinin dügünden önce yapılan büyük eglencenin ve şenligin adıdır. Bu gecenin en çarpıcı uygulaması ağıtlarla birlikte yakılan kınadır. Kınanın bir tepsi içerisinde üzerinde yanan mumlarla taşınması, buna gelinin kız arkadaşlarının eşlik etmesi gelenektendir. Kına yakan kimsenin çoğunlukla başı bütün olarak tanımlanan evli, mutlu ve ilk çocuğu hayatta olan bir kimse olmasına özen gösterilir. Gelinin avcuna kına yakılırken kayın valide gelinin avucuna altın koyar. Oyunlar, türküler, mâniler, deyişler kına gecelerinin en önemli unsurlarıdır.

Kina yakılırken söylenen mâniler, türküler, yakımlar kız ile anasında duygu çelişkilerini açığa çıkarmaktadır. Bir taraftan ağlanır, öte yandan eğlenilir. Zaten kina türküleri gelin ve anneyi ağlatmak için düzenlenmiş yakımlardır. Kina yakma deyimi de ağıt yakma gibi türkü yakma sözüne dayalı olarak oluşmuş bir söz kalıbıdır.

Kina geceleri genellikle gelinin yaşıtları tarafından yürütülen neşeli ve çok sesli bir gecedir. Türkiye’nin her tarafında birbirine yakın adlar verilen bu geceye kina gecesi, el kinası, gelini kınaya çekme, kına düğünü, kına basma, baş bağlama, gelin okşama vb. adlar verilse de genel adı kına gecesidir. Kına gecesi, Anadolu’da hanım hanıma yapılan eğlence olup Sabaha kadar sürebilir.

Aslında kız evinde gelin kınası, oğlan evinde de güvey kınası yakılırken günümüzde modern yaşamın getirdiği yeni olanaklar çerçevesinde kız ve oğlan evleri bir araya gelip ortaklaşa bir eğlence düzenleyerek kına gecesi geleneğini yerine getirmektedir. Geleneksel kültürümüzde ayrı yapılan etkinliklerdir.

Son yıllarda yerini bekarlığa veda partilerine bırakan kina geceleri yeniden moda. En ünlüsünden en sadesine kadar artık herkes bu geleneği yaşatıyor. Geçmişe olan merak artıp nostalji tutkusu baş gösterdiğinden bu yana, zamanla unutulup giden gelenek ve görenekler de yeniden yaşamımıza girmeye başladı. Beş yıl öncesine kadar yerini bekarlığa veda partilerine bırakan kina geceleri de bunlardan biri. Batı’ya özenen gençlerin filmlerde gördükleri bekarlığa veda partilerini kendi hayatlarında uygulamak istemeleri, ele yakılan kinayı demode bulmaları, belki de en renkli geleneklerimizden biri olan kina gecelerinin unutulmasına neden olmuştu.

Kina gecesi evlenecek olan kızın baba evinde geçirdiği son gece yapılan güzel adetlerimizden biridir.Kina gecesi ağıtlarla başlayan duygusal türküler hep bir ağızdan seslendirilir. Gelin kız ‚hem ağlarım hem giderim‘ edasıyla gözyaşı döker. Halaylar çekilir, kına yakılır. Kina gecesi günümüzde yaşatılan geleneklerimizdendir.

Kina geCESİ nasil yapilir?

Geleneksel Kina gecesi düğünden bir gün önce kız evinde yapılır. Genellikle çok yakın akrabalar ve arkadaşlar Kina gecesine katılır. Kinanın yakılacağı gün kız evine bayrak asılır. Bayrağın asılması düğünün başladığı anlamına gelir.
Kina gecesinin olduğu gün ya da birkaç gün öncesinde gelinin çeyizleri kız evinden alınır, oğlan evine getirilerek gelinin odası hazırlanır. Gelinin çeyizleri bazen düğünden birkaç gün önce kız evinde, bazen de düğün ve sonrasında oğlan evinde sergilenerek misafirlere gösterilir. Çeyiz kız evinden alınırken bir kişinin sandığın üstüne oturarak bahşiş istemesi oldukça yaygın olarak rastlanan geleneklerdendir. Kina gecesinin olduğu gün aynı zamanda günün erken bir saatinde erkek tarafından bir grup kadın, o gece yakılacak kinayı, gelinin giysilerini ve misafirlere ikram edilecek yiyecekleri eğlencelerle kız evine götürürler.

Gelin önce şık bir tuvalet giyer ancak kinanın yakılmasından önce üzerini değiştirerek bindallı da denilen kadifeden yere kadar uzanan kaftan türünde bir giysi giyer. Bunlara genellikle pullarla işlenmiş kırmızı başörtüsü, kına eldivenleri ve kemer de ekleniyor. Hatta sadece gelin adayı değil, yakın kız arkadaşları da kadife veya atlas üzerine dival tekniğinde işlemeli ağır elbiseler bindallılarını giyerek geceye renk katıyor.

Kina yakılmadan önce gelinin oturması için salonun ortasına birer sandalye konur. Erkek tarafının getirdiği kina karılır ve mumlarla süslü bir tepsi hazırlanır. Genç kızların ellerine birer mum verilir. Önce elinde kina tepsisiyle genç bir hanım arkasından gelin onun arkasından da ellerinde mumlar olan genç kızlar türkü söyleyerek boş sandalyenin etrafında dönerler. Daha sonra gelin sandalyeye oturur. Bu sırada içli türküler söylenmeye devam edilir. Kina gecelerinin vazgeçilmez unsurlarından biri de gelin adayını ağlatmak için söylenen türküler. Bunların başında da „Yüksek yüksek tepeler“ geliyor.

Getirilen kina gelinin eline yakılırken kayınvalidesi avucunun ortasına bir altın koyar . Gelin avucundaki bu altını uğur ve bereket için saklar parmak uçlarına ve ayak baş parmaklarına kina yakılır acıklı türküler söylenerek gelin adayı ağlatılmaya çalışılır. Bu çabaya direnip birkaç damla gözyaşı akıtmayan gelin adayına ise pek rastlanılmıyor. Arkadaşları da kısmetleri açık olsun diye kendi ellerine kina yakarlar .Daha sonra gelinin başındaki kırmızı örtü açılır ve kina misafirlere dağıtılır.Unutmayın gelinin evlenmemiş bekar bir arkadaşı kimseye çaktırmadan kırmızı kina örtüsünü gelinin başından çalarsa onun da kısa sürede evleneceğine inanılır. Tabi ki artik bu eglencelerin vazgecilmezleri haline gelen Bayan DJ´leri de unutmamak gerek.

Kaynak: turkoloji.cu.edu.tr, kadinlarkulübü.com